Malatya'da bahar havası geldi, havalar daha da bir güzelleşti. Cemreler düştü, kayısı ağaçları çiçek açtı.Malatya gelinliğini giydi, şimdi çeyiz toplama zamanı.. Babamın çok sevdiğim bir sözü var "nasipte varsa bu sene kayısı yeriz nasipte yoksa 10 ay sonra kayısı yine çiçek açacak" ...Evet nasipte var ise gelinğini giyen şehire çeyiz toplanır..

Sokaklar, eski neşeli halinde değil.Yinede baharın verdiği kayısı çiçeklerinin verdiği koku ile bir umutla kalabalık olmaya başladı.Yıkıntıların arasında kalsa bile caddeler yine insan sesleri, çocuk gülüşleri ile umut oluyor yarınlara…

Her ne kadar bir seçim dönemi atlatmış olsak da “hayırlı olan olsun” dedik, “Malatyamız için çalışan kazansın” dedik ve sonuçlar açıklandı. Açılan sandıklar kimini mutlu ederken kimini derin düşüncelere boğdu.

Bir kesim mutlu olurken bir kesim mutlu olamadı. Mutlu olanlara ‘Neden mutlu oldunuz’ diye sorduğumda, "… Bu şehire ekonomik yardımlar gelmezdi yoksa" cevabını aldım. Sonra mutsuz olanlara sordum ‘neden bu kadar üzüldünüz’ diye sorduğumda "İyiler her zaman kaybeder, iyiler bu şehir için fazla" cevabını aldım.

 

Gerçekten öyle mi iyi insanlar her zaman kaybetmeye mahkûm mu olmalı? Bu sadece seçim için oluşan bir gerçek değil; normal hayatta da karşımıza çıkıyor. İyi olan insanlar ne yazıkki hep kaybediyor. 

 

Peki ya bu iyi insanlar kaybettikleri için küsüp kabuklarına mı çekiliyor yoksa daha çok mu iyi olmak için çabalıyorlar mı? İki bilinmeyenli bir denklem aslında.

Aslında iyi insanlar kaybetmeyi göze alarak iyi olmaya devam ediyorlar.

Peki ya hayat ne veriyor bu iyi insanlara?Onlar yaşamak için bir sebep ararken, hayat onların yaşamını, yaşama sevincini elinden almak için gerekçe sunuyor.

 

İyi insanlar, hayat zor diye pes mi etmeli şimdi Sayın Okur?

 

Yoksa anka kuşu misali küllerinden yeniden mi doğmalı? Ya da karın altında bekleyen buğday tanesi gibi, yine kendi bünyesinde barındırdığı su ile mi yeşermeli?

 

Seçimler, kişiler gelir gider… Hatta belki değişir bile. Ama insanlık ve iyilik değişmez! İyilik, nesiller boyu aktarılacak güzel bir mirastır aslında. İnsan; iyilikler yaparak da ölse kötülükler yaparak da ölse, her ne kadar iyi olmak için çokça çaba da sarf etse öldüğünde “İyi bilirdik” derler. Yaşarken yüzünüze, ölmüşken de ardınızdan hep “İyi biliriz” denilmesi dileğiyle Sayın Okur… 

 

Unutmayın ki, İyilik her zaman iyidir. Aşık Veysel 'in dediği gibi "ben giderim adım kalır,dostlar beni hatırlasın..."