31 Mart yerel seçimine sayılı günler kala heyecan devam ediyor. Adaylar kapı kapı seçmene gidip vaatlerini sıralarken, vatandaşlar örf ve görgülerine göre olsa gerek kapısına geleni kırmadan “bakacağız, düşüneceğiz” diyerek nezaketen adayı kırmamaya özen gösteriyor.

Ama asıl suçlu; oyları almak için yalan söyleyip, vatandaşın oyunu ve beş yılını çalandır. Son günlerde beş yıldır göremediğimiz vekilleri görür olduk. Darendelinin hiçbir derdiyle dertlenmeyen, seçimden seçime gelip; nutuk atanı vekilleri gördük.

Değerli okuyucularım, inanın bir Darendeli olarak içim sızlıyor. Beş yıl vatandaşı hiçbir şekilde tanıma; beş yıl sonra gel “Derende sevdalısıyım” diye oy iste. Ne güzel! Bunlar da “vatandaşın hizmetkarıyız” diyerek geziyorlar. Allah aşkına biz vatandaşları bunlar acaba maraba mı görüyorlar? 20 yıldır gazetecilik yapıyorum; memleketin sorunları hep aynı. “Şimdiye kadar neden çözmediniz?” diye sorduğumuzda, mazeretler de hep aynı.

Hafta sonu Ağılbaşı’na gittim her taraf yıkık, virane ve çamur içerisinde. Ağılbaşlılara “Depremden sonra arayan oldu mu? Aç mısınız, susuz musunuz? diye soran oldu mu?” diye sordum onlar “Hayır!” cevabını verdiler.

Peki, seçmen şimdi mi kıymetlendi? Ama bu durum her mahallemiz için geçerli. Yeniköy’de kanalizasyon sorun, içme suyu sorun. Bunları kim çözecek? Muhalefet partileri mi? Hacılar Mahallesi’nde yolda heyelan olmuş. Vatandaşlar 1 kilometre yolu farklı bölgeden gelerek 7 kilometreye uzatmış.

Bu yolu yapması gereken muhalefet mi? Allah aşkına merkez mahalle Sandıkkaya’nın birçok bölgesinde kanalizasyon yok, daha ne diyeyim? Sorumlusu muhalefet mi?

Saymakla bitmeyen sorunların, adaletsiz hizmet dağılımının sorumlusu kim? Malatya Büyükşehir Belediyesi, Darende’ye ne  hizmet yaptı? Bir düşünün! Ben düşündüm kayda değer bir hizmet göremedim. Hizmetsizliğin sorumlusu kim? Muhalefet mi?

Değerli Darendeliler, koltuğu garanti olan hizmet etmez. “Zaten kazanıyorum” der ve yan gelir yatar. Bunlardan, hizmet gelmediği gibi tatlı dil, güler yüz de yok! Kendi yandaşıysan “iyi insansın”, değilsen “hainsin”. Bu düşünceler değişmeli. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan diyor ya, “Biz yoksak, hizmet de yok!” siz 20 yıldır varsınız ve bu hizmeti biz niye görmedik?

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.” Başka söze gerek var mı? Koltuk sevdalıları ile memleket sevdalılarını birbirinde ayıralım.