Mikail PELİT/
Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ı dikkatle dinledim. Başkan Gürkan, her zaman ki gibi, anayurt, insanlık medeniyetinin başladığı yer, evliyalardan, embiyalardan , tarihi kahramanlardan örnekler verdi. Bu söylemlerini zaten yıllardır dinliyoruz. Bunların yanı sıra yeni bir şeyler konuşmasını bekliyorduk. Ama konuşmalar bu eksen etrafında devam etti. Film festivalinin önemini anlattı. Bu anlamsız, gereksiz, Malatya’nın bünyesi ile ten uyuşmazlığı olan festivalin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştı. Bir de festivale karşı olanlara, “ Oturup bir öz eleştiri “ yapmalarını tavsiye etti.
Öz eleştiriye geçmeden önce, “ Yemen Türküsü “ ile film festivalini savunmanız, bendeki devreleri resmen yaktı. Affınıza sığınarak sormak isterim; film festivali ile yemen türküsü arasında nasıl bir bağ var. Gerçi “ Jeton basın “ anlamıştır da, ben anlayamadım.
Bende oturup bir öz eleştiri yaptım. Sonuç, “ FİLM FESTİVALİNE KARŞI OLMAM KONUSUNDAKİ FİKRİM DEĞİŞMEDİ. “ Değişmeyecek gibi de duruyor.
Geçmiş yıllarda da gördük ki, Malatya halkı film festivaline ilgi göstermiyor. Festivalde yarışan filmlerin gösterimlerinde 1 salonun bile dolmadığını biliyoruz.
Üstelik film festivaline karşı olduğumuz için, sinema ve diğer sanat dallarına karşı olduğumuz gibi bir sonuç çıkarmak, en hafif ifadesi ile “ Akıl Fukaralığı “ olur. Tabiki sanat çok önemli. Sanat toplumların eğitim, değişim ve dönüşümü açısında da değerli bir argüman. Geçmişle bağları koparmamak, kültürümüzü gelecek kuşaklara taşımak, sanatın en önemli görevleri arasındadır.
Sanatın her dalı çok önemli ve değerlidir. Ama bu sanatın, bir dalını yaşatmak için film festivali yapmak, Malatya’nın görevleri arasında değildir.
Birde şöyle bakalım; Malatya’da sanat için çalışan birçok sanatsever var. Bu insanlara biraz destek versek, bunlara, “ Jeton basın “ a verdiğimiz in yarısını, hatta hatta 1/4 ‘ünü versek, bakın ne cevherler çıkar.
Maksat “ Sanat “ olsun (!) sa amacınız, bu da sizin bileceğiniz bir konu. Ama sayın Selahattin Gürkan, Malatya Halkı film festivali istemiyor. Ben her gün geziyorum, vatandaşlarla sohbet ediyorum, film festivalini sorduğum da , “ Sen ne diyorsun kardeş, bizim hayatımız film olmuş zaten. Gelip bizi izlesinler “ deyip, sitemlerini dile getiriyorlar. Hatta bazıları başlıyor saydırmaya….gerisini siz düşünün.
Halkın istemediği, benimsemediği bir şeyi yapmak, olanı devam ettirmek demek, halkla bağlarını koparmak demektir. Bir takım yalakalar, ve bu iş den rant elde edenler, sizi yanlış yönlendirebilirler. Bu durum da, kararı verecek olan sizsiniz. Bir tarafınızda yalakalar, rantçılar, bir taraf da halk…
Sayın Başkan size bir önerim var. Gelin sanat adına bir şey yapacaksak, sanatçılar, köy köy dolaşın. Unutulmuş ya da hiç gün yüzüne çıkmamış türküleri derlesinler, bir jüri bu türküleri değerlendirsin. Siz de bir ödül verin. Yada, tiyatroculara ciddi bir destek verin, 15 gün boyunca, çeşitli eserleri sahnelesinler, yada, Türkiye’deki ressamları Malatya’da ağırlayalım, Malatya konulu bir resim yarışması düzenleyelim. Eğer karar verirseniz, detaylarını konuşuruz.
Biliyorsunuz Arguvan’ın da bir festivali var. Türkü Festivali. Her ne kadar kendini geliştirmedi, sanata, Türk Halk Müziği’ne yeni şeyler katamadıysa da, en azından halkla bütünleşiyor.
Sizin de artık bazı tabuları yıkıp, taklitçilikten uzak, orijinal bir şeyler yapmanız gerekir.
Hani Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun dizelerinde olduğu gibi;
Şairim,
Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası, ayak sesinden tanırım
Nerde bir köy türküsü duysam, şairliğimden utanırım..
Evet Sayın Gürkan, öyle köy türkülerini ortaya çıkaralım ki, şairleri utandıralım.
Film festivali yapacağınıza işçilerinizin maaşına zam yapın zam. Yok festival yok bilmem ne yeter ya bıktık be adam usandık
Harbidende kendileri calıp kendileri oynuyo
Festivale karşı değilim ama önceki yıllardaki gibi profesyonel olabilir, ünlüler gelsin reklam yapar şehrimize ama daha üst ünlülerle inşallah